07-08 Şubat 2015 tarihlerinde Bulgaristan'da yapılan 51 ülkeden 280 erkek, 167 kadın olmak üzere toplam 447 sporcunun yarıştığ ve 2015 yılının Avrupa kıtasındaki ilk uluslararası müsabakası olan Sofya Avrupa Judo Açık'ta 13'ü erkek, 18'i kadın toplam 31 sporcuyla madalya mücadelesi yaptık.

İkinci sınıf bir müsabaka olan ve katılan diğer ülkelerin daha ziyade genç sporcularla iştirak ettiği müsabakalara bir ay önce Zonguldak'taki Türkiye Şampiyonası'nda kilolarında ilk üçe giren sporcularla katılmamıza rağmen sadece bir bronz madalya alabildik. 

Türkiye Türkiye, 33 sporcuyla turnuvaya en fazla sporcuyla katılan Ukrayna'nın ardından 31 sporcuyla ikinci sırada yer alırken, kazandığı madalya açısından en son sırada yer alan ülkelerden biri oldu ne yazık ki...

Turnuvaya katılan erkek ve kadın sporcularımızı tek tek değerlendirecek olursak; dört sporcumuzun yarıştığı -60 kg.da Cengizhan DÖNMEZ, Ertuğrul DÖNMEZ ve Necmi İMAÇ ilk turda Macar, Sloven ve Ukrayna'lı rakiplerine Ippon ile mağlup olarak elenirken, bu kiloda ayakta kalan tek sporcumuz her zamanki gibi Ahmet Şahin KABA oldu. KABA, üç galibiyet ve iki mağlubiyetle turnuva 5. olarak IJF Dünya Sıralama Listesi'nde 365 puanla 42. sıraya yerleşti.

-66 kg.da da Sinan SANDAL ve Şükrü BİÇER ilk turda Hıollanda ve İsrail'li rakiplerine mağlup olarak bir varlık gösteremediler.

-73 kg. da madalya beklediğimiz sporculardan biri olan Hasan VANLIOĞLU'da bir galibiyet ve bir yenilgiyle turnuvanın ikinci turunda elenerek hayal kırıklığı yarattı. VANLIOĞLU, Avusturya'da yapılan Ortak Çalışma Kampında sakatlanmasına rağmen Zonguldak'taki Türkiye Judo Şampiyonası'nda hiç gerek yokken hem de bir üst sıklette yarışmasının ve judo ruhuna ve centilmenlik kuralllarına aykırı bulduğum finalde maç yapmadan kulüp arkadaşına Türkiye Şampiyonluğunu hediye etmesinin bedelini böylece ödemiş oldu. 

80 milyon nüfuslu ve nüfusunun büyük bir çoğunluğu çocuk ve genç olan bir ülkede -81 kg. ve -100 kg.da yarıştıracak bir sporcumuzun olmaması da judo sporunu idare eden yöneticilerimizin bir ayıbı olsa gerek. 

-90 kg.'ın demirbaşı olan Batuhan ve Oğuzhan EFEMGİL'ler de aynen Hasan VANLIOĞLU gibi Türkiye Şampiyonası'nın final maçında maç yapmayarak el-ele kol-kola birinci ve ikinci olmalarının bedelini ilk turda Sloven ve Gürcü rakiplerine Ippon ile yenilerek mahçup oldular. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü judo şubesi kurucusu ve halen Yönetim Kurulu üyesi olarak -81 ve -90 kilodaki sporcularımızın Zonguldak'a maç seyretmeye gelen judo sevenleri hayal kırıklığına uğratmaları ve fair-play rahuna aykırı hareket etmelerini kabul edemiyorum.

+100 kg.da judo milli takımımızın ağır sıkleti olarak değil de, fiziğine göre -81 veya -90 kiloda yarışması gerektiğine inandığım savaşan, mücadele eden, maç içinde mağlup durumda olsa dahi maçın son saniyesine kadar tüm gücünü ortaya koyduğu için takdir ettiğim bir sporcu Feyyaz YAZICI.Hem kendisini hem de her daim yanında olan, adeta onunla birlikte rakipleriyle maç yapan, yarışan babası Hasan Bey'i ve Feyyaz'ı 30 sporcumuzun yapamadığını tek başına yaptığı için tebrik ediyorum.

Turnuvaya katılan kadın sporcularımızı değerlendirecek olursak; -48 kg.da yine madalya beklediğimiz isimlerden biri olan ve 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılma şansı bulunan Sümeyye AKKUŞ, ilk turda Japon rakibine Ippon ile mağlup olarak ancak IJF D.S. Listesi'ndeki 18. sıradaki yerine muhafaza edebildi.

-52 kg.da Ayşe Saadet ARCA, bir galibiyet ve bir yenilgi, Merve TAŞ ve Merve TÜRk de ilk turda rakiplerine yenilerek elenen sporcular kervanına katıldılar.

-57 kg'ın Zonguldak'taki Türkiye Şampiyonu IJF D.S. Listesi'nde 1 puanla sonuncu olan Derya CIBIR ile Türkiye üçüncüsü ve D.S.Listesi'nde 31 puanla 131. olan Nazlıcan ÖZERLER ilk turda Hollanda ve Japon rakiplerine Ippon ile mağlup olarak artık milli takımdan aflarını istemelerinin zamanının geldiğine inanıyorum.

-63 kg.da Türkiye Şampiyonası'nda Yaptğı maçta kendi tekniğiyle Ippon olmasına rağmen uzun süre minderden çıkmayarak itiraz etmesini kendisine yakıştıramadığım Büşra KATİPOĞLU, iki maç alıp iki maç kaybederek 7. olurken, bu kilodaki diğer sporcularımız Nurcan YILMAZ, Ümmühan KABAK ve Özge AKARSU'da ilk turda rakiplerine yenilerek elendiler.

-70 kg.da da Şükran BAKACAK ve Esin BULUT yine ilk turda Bosna-Hersek ve Kazak rakiplerine yenilerek hiçbir varlık gösteremeyen sporcularımız oldu.

-78 kg. da ise, Çağrı GÜZELSOY yaptığı iki maçı da kaybetmesine rağmen 7. olarak traji komik bir olay yaşarken, Nursel EREN de ilk turda Ippon ile mağlup olarak turnuvaya erken veda etti.

+78 kg.da mindere çıkan iki Kübra'mız da ilk turlarda Şili ve Hollanda'lı rakiplerine mağlup olarak tribüne çıkıp, diğer arkadaşlarıyla birlikte Feyyaz YAZICI'nın üçüncülük maçını izleyerek, bronz madalya sevincini yaşadılar!..

Zonguldak'taki Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası'nın bir öğle molasında Federasyon Başkanımız Fatih UYSAL, İstanbul B.Ş. Belediye Spor Kulübü yöneticilerinden Hasan MOGİL ve iki eski öğrencim (bir tanesi halen Milli Takım Teknik Direktörü) ile ayak üstü sohbet ederken, Başkan UYSAL, Hasan MORGİL'e dönerek "Şu ana kadar -60 kg.da aslen Gürcü olan ve Azeri vatandaşı judocuyu, +78 kg.da da Fransız asıllı Kayra Almira ÖZDEMİR ile birlikte birkaç Çeçen, Dağıstan'lı ve Gürcü sporcuyu da Türk vatandaşı yaparak milli takıma kazandırdık. -63 kg. da da Sloven  Tina TRSTENJAK'ı kadronuza alırsanız onun da Türk vatandaşı yapılması konusunda size her türlü yardımı Federasyon olarak yaparız. Alt yapımız , sporcu sayımız, kulüp sayımız şu anda her şeyi ile tamam. Tek eksiğimiz Olimpiyat madalyası. Öyle inanıyorum ki, Türk vatandaşı yaptığımız bu sporculardan biri bu eksiğimizi tamamlayacak." dediğinde Başkan'ın bu düşüncelerin, doğru ve haklı bulmamıştım. Ancak, şu anda Başkan UYSAL'a hak veriyorum. Tek eksiğimiz madalya...Sadece Olimpiyat madalyası değil, Master, Grand Slam, Grand Prix hatta Avrupa Judo Açık.

Sofya Avrupa Judo Açık'tan sonra eksik madalyalar hanesine yukarıdaki müsabakaları da eklemek gerekecek değil mi Başkan?